İnsan zihni, yüzyıllardır hem en yakın tanıdığımız hem de en büyük
bilinmez olarak karşımızda durur. Kendi bilincimizi açıklamak için
geliştirdiğimiz tüm teoriler, aslında aynı sorunun farklı yüzleridir: Biz
kimiz, dünyayı nasıl algılıyoruz ve algıladığımız şey gerçekten "dünya"
mıdır? Bu sorular felsefenin, dinin ve bilimin ortak kesişim noktasında
asırlardır dönüp dururken, modern çağın en şaşırtıcı cevap kapılarından
biri, belki de en beklenmedik yerden, psikedelik deneyimlerden
aralanıyor.