Bataklığın üzerinden gelen adımları duyduk.
Hırıltılı ve ağır bir nefes duyduk yarı açık içi upuzun sivri dişlerle dolu bir ağızdan gelen.
Yaklaştıkça yaklaşıyordu.
Taşların ve böğürtlen çalısının arasından ay ışığından bacaklarını görebiliyordum.
Yanlarından aşağı uzun kollarıyla dar elleri ve spiral şeklinde kıvrılan kalın pençeleri vardı.
Sinirlenince pençeler uzayıp keskin bir kılıç oluyor.
Bunu annemi öldürdüklerinde görmüştüm.