Bir kadının hikâyesi, aslında bir toplumun hikâyesidir. Sima, yıllarca başkalarının gölgesinde kalmış, kendi varlığını ancak başkalarının varlığı içinde tanımlayabilmiş bir kadındır. Ama ne zaman ki hayat ona bir yol ayrımı sunar, işte o zaman gerçek kimliğiyle tanışma vakti gelir. Hayat, bazen hiç beklenmedik bir anda insanı kendi gerçeğiyle yüzleşmeye zorlar.
Sima’nın hikâyesi de tam olarak bu yüzleşmeyle başlar. Alışkanlıkların konforu ile değişimin belirsizliği arasında sıkışan bir kadı ...