Oya Çetin’in kaleminden dökülen her öykü, göçün insanda bıraktığı derin izleri hem araştırmalardan beslenen bir bilinçle hem de şiirsel bir anlatımla yeniden inşa ediyor. Bu sayfalarda, bir kuşağın acısı, bir annenin sesi, bir taşın hafızası, bir şehrin belleği var.
Okurken yalnızca göçün tarihine değil, hepimizin yüreğinde bir yerlerde saklı duran “gitme” ve “kalma” ikilemine tanık olacaksınız. Yazarın duygusal dili, mitoloji konusunda akademik birikimle birleşince ortaya hem edebi hem de  ...