Aşık Veysel, yedi yaşında kapandığı karanlık zindandan Anadolu irfanının en aydınlık seslerinden birini nasıl çıkardı? Bu eser, Veysel’i dokunaklı türkülerin ötesinde, Alevi-Bektaşi inancının “Yol” ve “Gönül” felsefesiyle yoğrulmuş bir “gözsüz gören” olarak konumlandırıyor. Fiziksel gözün kaybıyla açılan “gönül gözünün”, yani basiretin, suretin aldatıcılığından sıyrılıp mananın engin denizlerinde nasıl yüzdüğünü onun dizeleri üzerinden inceliyor. “Uzun İnce Bir Yoldayım” deyişindeki “Yol”culuğu, ...