13. yüzyılın sonlarına gelindiğinde Bizans İmparatorluğu, hem Anadolu’da hem Balkanlar’da derin bir çözülme sürecine girmişti. Latin istilasının ardından toparlanamayan imparatorluk, siyasî birlikten yoksun, zayıf bir idarî yapıya sahipti. Taht kavgaları, ekonomik çöküntü ve eyaletlerde güç kazanan yerel tekfurlar, merkezî otoritenin etkisini neredeyse tamamen ortadan kaldırmıştı. Vergi sistemi işlemez hâle gelirken köylü nüfusun büyük kısmı topraklarını terk etmiş, bu da Bizans’ı hem askerî hem ...